Aracı platformlar ortadan kalkıyor

Bitcoin’i hayata geçiren teknoloji şimdi de Uber’siz araç paylaşımı; Airbnb’siz oda paylaşımı; ya da Facebook veya Twitter’sız sosyal medya paylaşımını mümkün kılacak. Yeni bilgi devriminin adı: Web3.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DİDEM ERYAR ÜNLÜ

World Wide Web, yani tanıdığımız ismiyle Web, bu yıl 23 Ağustos’ta kullanıma sunulmasının 27. yılını kutladı. Bilgisayar mühendisi olan Tim Berners-Lee’nin ve takım arkadaşlarının çalışmasıyla geliştirilen ve kullanıma sunulan World Wide Web, bugün kullandığımız internetin temelini oluşturuyor. İnternet ve World Wide Web kavramları tamamen farklı olsa da, ayrı düşünülemez. İnternet kavramı, ilk olarak 1969’da kullanıldı. Bilginin bir yerden, başka bir yere aktarılmasını sağlayan bağlantı anlamına geliyordu. World Wide Web ise bağlantılarda bulunan bilgilerin depolanabileceği ve saklanabileceği depolama alanları anlamındaydı. 1980 senesinde Berner-Lee, CERN’de çalışan kişilerin faydalanabileceği bir ağ kurma fikriyle yazılım ve veri merkezi oluşturdu. Bu sistem sayesinde bilgilerin bulunduğu sayfalara CERN’deki çalışanlar ulaşabiliyor ve sayfadaki bilgilerden yararlanabiliyorlardı. 1989 senesinde bu fikir geliştirildi ve tüm insanlığın kullanabileceği, devasa bir ağ oluşturma amacı ortaya çıktı. Bu amaç dahilinde başlayan çalışmalar sayesinde World Wide Web, 1991 senesinin 23 Ağustos tarihinde halkın kullanımına sunuldu.

Böylece “bilgi devrimi” gerçekleşmiş oldu. Bu devrimden 10 yıl sonra, internet daha fazla gelişti ve programlanabilir hale geldi.

Bu dönemde web2’nin yükselişine şahit olduk. Web2, sosyal medya ve e-ticaret platformlarının doğması anlamına geliyordu. Bu ikinci devrim, sosyal etkileşimi artırdı, bilgi üreticileri ile tüketicilerini, ürün ve hizmetleri yakınlaştırdı.

Sınırsız kaynaktan veri sunumu yapan ve veriyi milyonlarca insanla paylaşmamızı sağlayan P2P adı verilen ağların sayısı hızla arttı.

Bugün yaşanan devrim ise, ağlar arasındaki aracıları ortadan kaldırıyor.

Bu değişim şu anlama geliyor: Birbirini tanımayan A ve B noktaları arasındaki ‘aracı’ platformlar ortadan kalkıyor. Bu platformların bugüne kadar inanılmaz büyülükte bir P2P ekonomisi yarattıkları doğru; fakat bugün eleştirildikleri iki konu var: Birincisi, işlem kurallarını kendileri belirliyor; ikincisi ise tüm veriye sahip oluyorlar. Bu noktada Web3 ya da “dağıtık web” adı verilen yeni nesil internetin gündeme gelmesindeki en önemli gelişmenin Blockchain teknolojisi olduğunu söylemek yanlış olmaz. Blockchain sayesinde, ağlar arası işlemleri herhangi bir aracı olmadan gerçekleştirmek mümkün hale geldi. Bunun ilk kullanımı Bitcoin oldu. Bitcoin, bankaları ve banka yöneticilerini devreye sokmayan bir para sistemi olarak hayatımıza girdi. Bitcoin’i hayata geçiren aynı teknoloji, şimdi de Uber kullanmadan araç paylaşımı; Airbnb kullanmadan oda paylaşımı; ya da Facebook veya Twitter kullanmadan sosyal medya paylaşımı yapmamızı sağlayacak.

Konumu kontrol eden, veriye ulaşımı da kontrol ediyor

Web3, veri yapısını yeniden tanımlıyor. Tüm verinin merkezi bir bilgisayarda depolandığı 'merkezi veri yapıları'ndan, tamamen dağıtılmış veri yapılarına geçiş anlamına geliyor. Blockchain ise, bu yeni dağıtık Web kümesindeki çok sayıda teknolojiden sadece biri. Web3’ün altyapısını tasarlayan Protocol Labs Program Yöneticisi Matt Zummalt, yeni nesil Web’in iki temel farkı olduğunu söylüyor.

Bunlardan birincisi, bağlantının P2P, yani “eşler arasında” olacağı. Yani kullandığımız bilgisayar artık sadece hizmet talep etmeyecek, fakat aynı zamanda hizmet sunacak.

İkinci fark ise, verinin nasıl depolandığı ve veriye nasıl ulaşıldığı ile ilgili. Şu anda, Web’de bilgiyi tanımlamak için http ve https linklerini kullanıyoruz. Bu linkler, içeriğin konumunu gösteriyor ve bilgisayarlarımıza http prokolü gereğince, içeriği bu konumdan alması gerektiğini söylüyor.

Web3 protokolleri ise, tam tersine, içeriği temel alarak veriyi tanımlıyor. Yani konumdan çok, veriye odaklanıyor. İçerik temelli bu yaklaşım sayesinde, web sitelerinin ve dosyalarının, tek bir server’da kalmak yerine, bir bilgisayardan bir diğerine geçişi mümkün olabiliyor.

Zummalt’ın dediği gibi, “Geleneksel Web içinde, konumu gösteriyoruz ve bilginin sadece tek bir yerde olduğunu varsayıyoruz. Bu da tekelleşmeyi beraberinde getiriyor; çünkü konumu kontrol eden, veriye ulaşımı da kontrolü altına alıyor.”

Bu konularda ilginizi çekebilir