Badem çiçeği coşkusu, Datça'yı şenlendirdi
Bu yıl 2. kez düzenlenen Datça Badem Çiçeği Festivali'ne Türkiye'nin dört bir yanından gezginler katıldı.
NERMİN SAYIN
Alternatif turizm şekilleri birbiri ardına yaşamımıza girdi, girmekte. Onlardan biri de hiç kuşkusuz gezginleri doğayla, sanatla ve deneyimle buluşturan festival turizmi. Adana’da Portakal Çiçeği, Alaçatı’da Ot, Isparta’da Lavanta derken geçen yıl Datça Badem Çiçeği Festivali’yle de tanıştı hayattan keyif almasını bilenler. Seyyahlara yaz boyu nefis doğasını, çevredeki turkuvazvari koylarını, buram buram yaşanmışlık kokan Eski Datça’sını, başta badem; bal ve balık olmak üzere nefis lezzetlerini sunan ilçe, “Şubatta da gelin tellerini andıran nefis badem çiçekleriyle süsleniyorum, gelin beni görün!” demişti gezginlere. Bu çağrı bu yıl öylesine karşılık buldu ki festival, ziyaretçi sayısını daha ikinci yılında ikiye katladı. Üstelik Adıyaman’dan Tekirdağ’a yurdun dört bir yanından misafirleri vardı etkinliğin...
Datça Badem Çiçeği Festivali’ni gencecik bir ekip hazırlıyor.
Bölgede yetişen 80 çeşit bademin yarımadaya dağılan beyazlı pembeli birbirinden güzel çiçekler açmış ağaçları, 8-10 Şubat tarihleri arasında düzenlenen etkinlikte sosyal medyada en çok paylaşılan fotoğraflara fon oldular. Öyle ki bir fotoğraf yarışması bile gerçekleştirildi festivalde. Doğayla buluşup yaşama sevinci devşirdiğimiz festival, çeşitli aktivitelerle de daha yoğun desteklenmişti bu defa. Yaşamlarını Datça’da sürdüren gencecik iki kardeş olan Özge ve Uğur Atalay’ın kurduğu atalays’ event tarafından düzenlenen etkinliğin katılımcıları Datça’nın merkezinde ve Palamutbükü’nde açılan; el emeği lezzetlerin ve bin bir çabayla üretilen envai çeşit objenin yer aldığı standlarda aldı önce soluğu. Datça Kaymakamlığı, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Datça Belediyesi ile Muğla Ticaret ve Sanayi Odası’nın desteklediği Badem Çiçeği Festivali'nde müzik dinletilerinden imza günlerine, DJ performanslarından panellere pek çok etkinlik gerçekleştirildi.
Atölyeler de düzenlendi
Festival kapsamında bu yıl ilk kez organize edilen atölye çalışmalarıysa etkinliği deneyim turizmi anlamında da cazip hâle getirdi. Bu workshop’lar Datça’nın festival misafirlerine üç günlük molaları sırasında keçe sabun, Tokat yazması, ekşi mayalı ekmek ya da mum yapmayı öğrenme fırsatı sundu. Greenpeace, TEMA, Datça Yerel Tohum Derneği ve Engelim Olmayın Derneği de festival alanlarında ziyaretçilerle buluşan kuruluşlar arasındaydı. Knidos antik kenti, Eski Datça, Hızırşah ve Palamutbükü başta olmak üzere yakın çevreye yaptığımız keyifli turlarsa anılarımızda yerini çoktan aldı bile...
Gelelim neticeye: Minik bir Datça molası veren biz büyük kent insanları biraz soluk almanın getirdiği ferahlıkla döndük şehirlerimize... Datçalı turizmciler ve esnafsa sezon dışı yaşanan bu yoğunluktan mutlu ve umutluydu. atalays’ events’in Ortağı Özge Atalay’ın “Amacımız benzer kültürel, sanatsal ve sportif etkinliklerle Datça’daki turizm sezonunu yılın 12 ayına çıkarmak” olarak özetlediği hedefin nitelikli etkinliklerle çok da uzak olmadığını hem Datçalılar hem de biz seyyahlar hissettik böylece...