“Cari açığı azaltacak teknolojik ürün avcılığına başlıyoruz”

Ankara Sohbetleri'nin bu haftaki konuğu KOSGEB Başkanı Cevahir Uzkurt oldu...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

FİLİZ COŞKUN

KOSGEB Başkanı Cevahir Uzkurt, “KOSGEB’in yeni yol haritası hazır. KOBİ’lere küçük destekler sağlayan kurumun ötesinde, ülkenin makro ekonomik hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak, cari açığı azaltmaya somut katkı veren bir kurum olacağız” dedi.

Uzkurt, KOSGEB’in devam eden programlarını ve yeni projelerini Ankara Temsilcimiz Ferit Parlak’a anlattı.

 -Geçtiğimiz yıl yaptığımız sohbette, yeniden yapılanmadan bahsetmiştiniz. Nasıl geçti bu süreç?

Doğru, geçtiğimiz yılı KOSGEB’i yeniden yapılandırma süreci olarak geçirdik. Bu çerçevede yeni dönemde tamamı yeniden yapılandırılmış, destek modeli ve programları yenilenmiş yeni bir KOSGEB’i hayata geçiriyoruz. Yanı sıra hükümetimiz KOSGEB’in destek bütçesini bu yıl yaklaşık yüzde 19 oranında artırdı. Bu konuda Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın çok önemli destek ve katkılarını gördük. Sayın Bakanımızın liderliğinde yeni bir yol haritası çizdik. KOSGEB olarak bundan sonra KOBİ’lere küçük destekler sağlayan kurum olmanın ötesinde, ülkenin makro ekonomik hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak, cari açığı azaltmaya somut katkı veren ve katma değeri yüksek sanayi sektörlerini destekleyen bir kurum olacağız.

 -Büyük üretici ve ihracatçıların ara ürüne yönelik yoğun ithalatı var. Büyüklerin yerliye dönmesi için bir çalışma var mı?

Söylediğiniz gibi KOBİ’lerin önemli bir kısmı büyüklerin tedarikçisi gibi çalışıyor. KOSGEB, sadece küçük işletmelere, KOBİ’lere destek verirken şimdi oyuna büyükleri de kattık. Ayrıca büyük işletmelere dedik ki, “Ürettiğiniz ürünler için ithal ettiğiniz ara ürünler, parçalar olabilir. Bu ürünleri Türkiye’de üretebilecek yerli KOBİ’yi bulun, biz sizin istediğiniz KOBİ’lere istediğiniz ürün için destek olalım.” Kimin ne üretebileceğine, teknolojisine büyük işletmeler bizden daha iyi karar verir. Dolayısıyla böyle bir işbirliğiyle verdiğimiz desteğin, kısa sürede ekonomiye katkısını göreceğiz. İlk çağrıya çıktık. Çok önemli ve somut sonuçlar aldık. Birkaç yenileme yaptıktan sonra başvurular artık sürekli açık olacak…

 -Küçük bir destek, çarpanıyla ciddi yatırımları harekete geçiriyor. Birinci çağrının sonuçları olumluysa, ikinci çağrıda desteklerin büyütülmesi mümkün mü?

Çok doğru bir noktaya değindiniz. 5 milyon liralık destekle 25 milyonluk yatırımı harekete geçirebiliyorsunuz. Bu oranları daha fazla artırıp 10-20- 50 milyona çıkarmak mümkün. Çünkü o zaman 200-300 milyonluk stratejik yatırımları bu vesileyle harekete geçirmiş olacağız. Bakanlığımızın bu noktada çalışmaları var. KOSGEB’in çok kısa sürede piyasaya müdahale edebilme gücü var. Bu yönüyle kritik dönemlerde KOBİ’leri güçlendirerek ekonomiyi canlandırmak için KOSGEB’in önemli bir hareket kabiliyeti var. Bugün hükümetimiz, “öncelikli bir sektörü güçlü bir şekilde desteklenme yönünde karar alıp KOSGEB’i görevlendirdiğinde”, KOSGEB olarak icra kurulunda kararını alıp, ilgili mevzuatını 15-20 gün içerisinde hazırlar, bütçe imkânları kapsamında hemen piyasaya sunarız. Dolayısıyla arzumuz piyasayı biraz daha canlandıracak katma değerli teknolojik ürünleri teşvik ederek bu sektörleri belirleyip, bu alanlara daha ciddi destekler vermek. Yani cari açığı azaltmak için bir nevi teknolojik ürün avcılığına başlayacağız.

 -Odağınıza imalat sanayini ve ithal edilen ürünlerin yerlileştirilmesini aldığınızı anlıyorum…

Elbette ki mikro ve küçük ölçekli işletmelerimiz de odağımızda. Bunlara da desteklerimiz olacak ama asıl odak alanımız imalat yapan, sanayi sektöründeki teknoloji üreten işletmelerimiz olacak. Bu işletmelerin katma değerli ürünlerini destekleyerek o işletmelerin hem teknolojik ürünlerini artıracak hem de yurtdışına açılabilecek desteklere ağırlık vereceğiz. Sayın Bakanımız geçen gün ihracat yapacak işletmelere 200 bin dolar destek verileceğini açıkladı. İhracat yapacak KOBİ gidip bankadan bunu kullanacak, biz de libor faizi kadar hibe olarak karşılayacağız.

Bununla birlikte Ar-Ge’si yapılmış olan teknolojik ürünlerin Türkiye’de üretilmesini sağlayacak bir destek programı daha yürürlüğe koyduk. Burada da işletme bir Ar-Ge yapıp, teknolojik bir ürün ortaya çıkarıp, bunun üretimi için makina teçhizat lazım dediğinde, biz ona da yine 5 milyona kadar destek veriyoruz. Teknolojik düzeyi yüksek ürünlerin üretimini Türkiye’de sağlamak ve KOBİ’ler sayesinde teknolojik ürünleri tabana yaymak istiyoruz. Çok ciddi başvurular geldi. Sonuçları yakında açıklanacak.

 -Kapasite geliştirme için de bir program açıklamıştınız. Yatırımların ertelendiği spekülasyonları olduğu için soruyorum, o programa başvuru geldi mi? Yerli makine tercihine ek destek var mı?

Yaklaşık 4 bin 500 tane müracaat aldık. Bunlar içinde 700 milyonluk bir bütçe ayırmıştık. En iyi projeleri sıraladık. Yakın zamanda sonuçları açıklayarak destek vermeye başlayacağız. Bu üç programda da yerli makine taahhüdünde bulunulmuşsa yüzde 25 ek bütçe veriyoruz. Zaten değerlendirme sürecinde de yüzde 15 ekstra destek veriyorduk. Yani şu an da yerli makineyi yüzde 40 avantajlı olarak destekliyoruz.

 -Firmalara verilen destekler, sonrasında takip ediliyor mu?

Desteklerin izlenmesi ve değerlendirilmesine yönelik bir müdürlük kurduk. Her destek devletin piyasaya bir müdahalesidir. Devletin bu anlamdaki müdahalesi gerçekten gerekli mi? Bu nasıl bir müdahale olmalı? Miktarı ne olmalı? Politika dokümanları ile uyumlu mu? Bir başka kamu kurumu bu destekten veriyor mu? Bunlar çok önemli. Yatırımdan sonra da desteklediğimiz ve destek almadan yoluna devam eden şirketleri karşılaştırmalı olarak analiz etmeye başlayacağız. Bu analizleri yapabilmek için ayrıca 13 kurum ve kuruluşla anlık veri paylaşımını gerçekleştirecek protokoller yaptık. Bu sayede KOBİ’lere ilişkin 575 kalemde veri topluyoruz.

Kaldı ki destekleri baştan sıkı tutuyoruz artık. Bakanlığımız ile bir çalışma yaptık. İthalatı ihracatından yüksek olan, teknoloji düzeyi yüksek olan, yatırım yapıldığında kısa sürede üretime dönebilecek, hem iç, hem de dış pazarı olan ürünleri tespit ettik. İlk çağrımızda sektörel bir çağrıya çıktık ve sektörleri tespit ettik. Çok ciddi projeler geldi. 5 milyon liraya kadar yatırım desteği verdik. İşletmeler, ‘ithal ürünü ben yapabilirim, üretebilirim, 5 milyon lira destek verin’ şeklinde gelmiyor. Biz işletmelere diyoruz ki, ‘Bu ürünü ürettiğinde, bu ürünün alıcısı belli mi? Bu alıcıyla bir ön alım anlaşması yaptınız mı?’ Bu sorulara verilen yanıtlar olumluysa, öncelikli olarak destekliyoruz. Ve bu model tuttu

 -KOSGEB şirket kurup, gelecek gördüğü şirketlerle ortaklık sağlayıp, buradan gelir elde edebilir mi?

Aslında kanunumuz gereği KOBİ’leri geliştirmek üzere şirket kurabilir, kurulmuş şirketlere ortak olabiliriz. Ancak biz bu imkanı kurumumuz tarafından geliştirilecek şirketlere doğrudan ortak olmak için kullanmıyoruz. Bunun yerine, çarpan etkisi yaratacağına inandığımız, KOBİ’lere fon sağlayacak şirketlere fon sağlayan çatı şirketler kurulmasına öncülük ediyoruz. KOSGEB öncülüğünde kurulan Türk Yatırım Girişimi (TII) bu konuda önemli bir örnektir.

Şöyle ki; KOSGEB iştiraklerinden Türkiye’nin ilk özel fonlar fonu platformu olan TII, seçkin bir yatırımcı grubunu bir araya getirmekte ve başlangıç aşamasında ya da kurumsal veya deneyimli fonlara finansman erişimi sağlayarak Türkiye’de risk sermayesinin gelişiminde etkin rol oynamakta. Bu fon çatısı altında İstanbul Risk Sermayesi Girişimi (iVCi) ve Türk Büyüme ve İnovasyon Fonu (TGIF) olmak üzere iki önemli alt fon bulunmakta. 160 milyon euro fon büyüklüğü olan iVCi’nin kuruluşundan bu yana pek çok fona yatırım kararı var. 200 milyon euro fon büyüklüğü olan TGIF ise büyüme ve inovasyona odaklanan yatırım fonlarına yapılacak yatırımları hedefliyor.

Anadolu Üniversitesi ile iş birliği

SONER CAVKAYTAR

KOSGEB, Anadolu Üniversitesi ile yaptığı protokolle girişimciliği tüm Türkiye’ye yayacak. KOSGEB destekleri için verilen girişimcilik eğitimleri Anadolu Üniversitesi uzaktan eğitim sistemleriyle tüm yurda yayılarak daha çok girişimciye ulaşılması hedefleniyor. Protokol imza töreninde konuşan KOSGEB Başkanı Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, KOSGEB girişimcilik eğitimlerinin şimdiye kadar 1.5 milyon kişiye verildiğini belirterek, “Yaptığımız eğitimler geleneksel metotlarla gerçekleştirildi. Şimdi Anadolu Üniversitesi uzaktan eğitim sistemlerinin teknolojik olanakları ve materyalleri ile daha geniş kitlelere ulaşacağız. Katılımcılara eğitimlere katılmakta mesafe ve zamanda önemli esneklikler sağlayacağız. Yani eğitime ulaşamayan ya da vakti olmayanlar için önemli avantajlar yaratacağız, girişimcilik eğitimini tabana yayacağız. Girişimcilik ekosisteminin gelişimi açısından çok önemli bir gelişmedir” diye konuştu. Anadolu Üniversitesi Rektörü Şafak Ertan Çomaklı da KOSGEB ve üniversitenin aynı zamanda deneyim de paylaşacağını ifade ederek, ekonomik yaşamın üniversitenin bilimsel birikiminden faydalanmasını amaçladıklarını kaydetti.

Bu konularda ilginizi çekebilir