Erdoğan: Piyasalar kredi derecelendirme kuruluşlarına itibar etmiyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kimi kredi derecelendirme kuruluşlarının oyunlarına bakmayın. Onların tek derdi Türkiye'yi köşeye sıkıştırarak bundan nemalanacak olanlara yer açmaktır. Artık bu oyunlara kendi piyasamızda, uluslararası piyasalar da itibar etmiyor." dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde Siyaset Akademisi'nin açılış töreninde konuştu.

Törende Moody's'in not indirim kararına tepki gösteren Erdoğan, "Gecelik faizlerin yüzde 7500'leri bulduğu o ülke hamdolsun geride kaldı. Siz bakmayın kimi kredi derecelendirme kuruluşlarının ali cengiz oyunlarına. Onların tek derdi Türkiye'yi köşeye sıkıştırarak bundan nemalanacaklara yol açmaktır. Sizin kredi derecelendirme kuruluşları olarak verdiğiniz notlar bizim karden notu değildir. Bizim karne notu halkımızın notudur. Senin ölçü ne ya? Önce ölçünü ortaya koy. Yanımızda komşu batmış bitmiş bir anda 4 kademe yükseltiyorsun. Türkiye ekonomisi ile ilgili de kalkıp yok durağanmış, yok bir derece indiriyormuş. Sizi de çok iyi tanıyoruz. Sen neye bakıyorsun? Bunlarda ölçü siyaset. Biz artık bunlardan emin almıyoruz. Bizim artık IMF ile işimiz yok bitti" ifadelerini kullandı.

Her an Afrin'e girebiliriz

Erdoğan terör örgütlerine yönelik Afrin'de başlatılan Zeytin dalı Harekatı kapsamında iyi bir noktaya gelindiğini ifade ederek, "Etkisiz hale getirilenlerin sayısı 3171 oldu. Afrin merkez kuşatılmış vaziyette. Her an merkeze girmekle karşı karşıyayız" dedi.

Erdoğan, "Bugün Afrin'deyiz, yarın Münbiç'te olacağız. Ondan sonraki gün teröristleri Fırat'ın doğusunda Irak sınırına kadar kovalayacağız. Zeytin Dalı Harekatı'nı sonlandırmak için hiç kimsenin baskılarına boyun eğmeyiz. Operasyonlarımız Afrin'deki terör bataklığı kurutulana kadar devam edecektir. Türkiye bir terör koridorunun oluşturulmasına asla rıza göstermeyecektir" diye konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şu şekilde:

- Bu değişim meselesi asırlara dair bir husustur. Değişimi inkar etmek kendi kendini kandırmak demektir. Elbette asla değişmeyen ve değişmeyecek olan kurallar da vardır. Mesela İslam'ın son din olduğu bir hakikattır. Bununla kimse oynayamaz. Allah'ın yüce kitabımız Kuran-ı Kerim'de açıkça ifade ettiği hükümler asla değişmemiştir, değişmeyecektir. Dinimiz İslam ve kitabımız Kuran-ı Kerim, kıyamete kadar caridir. Bu da bundan sonra da kıyamete kadar gelecek olan tüm toplumlar, yaşanacak tüm hadiseler, ortaya kadar tüm yeni durumlar karşısında söyleyecek sözü olduğu anlamına gelir. Bunların uygulamadaki karşılıkları elbette zamana, şartlara göre değişecektir. Mecelle kaidesidir, yani; "Ezmânın tagayyürü ile ahkâmın tagayyürü inkâr olunamaz". Biz içtihatları değiştirmezsek, uygulamaya ilişkin kuralları uygun şekilde yenilemezsek sadece kendi kendimizi kandırmış oluruz. Müslümanlar sürekli kendilerini geliştirmek durumunda. 

"Dinimizi karikatürize etmeye hakları yok"

- Birilerinin çıkıp hayatın gerçekleri ile ilgisi olmayan sözler edip kafaları karıştırması yanlıştır. Kimse bizim dinimize fatura kesme hakkına sahip değildir. Bu tartışmanın en çarpıcı örnekleri son günlerde kadınlar konusunda yaşanıyor. Ülkemizde pek çok örneğini gördüğümüz bir tehdit ortamında insanlar neye itimat edeceğini elbette şaşırıyorlar. Bu konularda konuşma yetkisi benim değil. Ben Diyanet İşleri Başkanı değil, Cumhurbaşkanıyım. Bir insan olarak dinime getirilen bu zafiyete de tahammülümüz yok. burada bildiğimizi, inandığımızı da söylemek zorundayız. İnşallah şu anda Başbakan Yardımcımız da burada, Din İşleri Yüksek Kurulumuz, Diyanet İşleri Başkanımız alanı boş bırakmamalı. Bu tür adamlar konuşur, alanı boş bırakırsa ortaya böyle zaaflar çıkar. İlahiyatçılarımızın, muteber alimlerimizin ise ya sesleri çıkmıyor ya da sesleri duyulmuyor. Ya da korkuyorlar. Niye korkuyorsun be kardeşim? Çıkacaksın gerçek neyse söyleyeceksin.Hiç kimsenin dinimizi böyle karikatürize etmeye hakkı yoktur.

"Dinde reform aramıyoruz"

- Biz dinde reform aramıyoruz. Haddimize mi? Ama çıkıp da kadınlarla ilgili, yaşlılarla ilgili konuşmaların İslam'a getirdiği lekeyi görmezden gelemez. Türkiye'de din eğitim ve öğretiminin sağlıklı bir temel üzerinde  yaygınlaştırılmasına ihtiyaç var. FETÖ tecrübesi bu bakımdan çok önemlidir. Bizim ilahiyatçılarımız, Diyanet İşleri Başkanlığımız, bunlar meydanı FETÖ gibi alçaklara bıraktılar, toplum bu hale geldi. Bu bize örnek olmayacak da hangisi bize örnek olacak.

- Birileri sosyal medyada konuşmaya başladı. Siz bu fakiri korkutamayacaksınız. Hak neyse ben onu söylemeye devam edeceğim. Kitabımızın, İslam'ın hükümlerini sağa sola evirip çevirmeye hakkınız yok. Bu tür gözlüklerle bakara, dinimize fatura kesmeye de hakkınız yok. Bu örgütlerin arkasında falanca var, filanca var yaklaşımı... Arkasında kim olursa olsun ortada çözülmesi gereken ciddi bir mesele vardır. 160 ülkede çalışıyorum diyor. Arkasında ne kadar İslam düşmanları varsa onlar arkasında. Dert ümmeti bölmek. İslam'ı bölmek. İslam'ı parçalamak. Bunlara asla zemin hazırlamamız gerekiyor. 

- Ömrünü İslam'a adamış ilim adamları ile bu meselenin üstesinden geleceğimize inanıyorum. Bu konuda ilgili kurumlarımızın ve muteber ilim adamlarımızın daha cesur davranmasını rica ediyorum. Aksi halde hep birlikte çok büyük bir vebal altında kalacağımız açıktır. 

- Güya DEAŞ ile mücadele ettiğini söyleyenlerin asıl gayesi gün gibi ortaya çıkmıştır. Son 1-2 gündür konuyla ilgili söyleyeceğim son söz şudur. Biz AK Parti olarak, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olarak sözüm şudur. Kucaklayıcı olacağız. Dinimize gölge, leke düşürmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz ve sosyal medyada, şurada, burada saldıranlar olacak. Unutmayın, eğer haksızlık karşısında susarsanız dilsiz şeytan olursunuz. Bu konuyla ilgili olarak da bizler yapılması gerekeni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. 

- Şimdi de biz, kitabımızdan aldığımız heyecanla, aşkla görüyorsunuz şu anda Afrin'e yürüyoruz. Cerablus'a, El Bab'a öyle yürüdük. Sosyal medyadan konuşanlar var ya, onların dediğini gibi hareket etmiş olsaydık, biz de yan gelip yatacaktık. Sınırlarımızda bizi taciz edenlere karşı duramazdık. Muteber sakalla, bunlar gibi olan sakal, bunlar gibi olanları karıştırmayın. Adam geliyor, sakalı var, Giydikleri ortada, tamam da günahsız olanları nasıl öldürürü böyle bir yetki var mı? 

- PYD/YPG maaşı Amerika'dan alıyor. Bunları kendisine söylediğim zaman beyefendi rahatsız oluyor. Siz bütçeye koydunuz. Ben ekranda izletince de, diyorlar ki Amerika düşmanlığı çoğalır. Ben hiçbir şey yapmadığım halde Amerika'da Türkiye düşmanlığı aldı başını gidiyor. 

"Kanal İstanbul'da geciktik"

- 15 sene önce nelerimiz yoktu be. Bunlar var mı? Var. Şu anda uçak filomuz THY'de 300'ün üzerine çıktı. Az önce Binali Bey anlattı. En fazla destinasyona uçan biziz. Yeni uçaklarımız geliyor non-stop uçacak. Modern ülkeye bu yakışır da onun için. Bu non-stop en ileri noktalara uçmada da uçak full gidiyor. Yarı boş falan değil. 

- Geciktik. Kanal İstanbul'la dünyada yeni bir ufku açacağız. Kanal İstanbul çok ses getirecek. Sıradan bir olay değil, ama geciktik. İhalesini hemen yapıp işi bitirmemiz lazım. 

Dün terör örgütünün ikisi asfalta el yapımı bomba yerleştiriyor. İHA'larımız tespit etti, bu alçaklar öldürüldüler. Ne yazık ki arkadan gelen 30 kadar içinde yolcu olan kamyonet patlatıldı ve 3 kişi aynı aileden şehit oldu. Ondan sonra utanmadan siviller öldürülüyor bilmem ne yapılıyor. O iş sizin işiniz. Dünyada sivilleri asıl öldüren sizsiniz. Cezayir'de 5 milyon insanı öldürdüler, bu batı. Hep bu katliamları bunlar yaptı. Bunların gözü elmas, altın görür. Bunların gözü petrol görür, bunların gözü insanı görmez. Böyle bir durumu var. Bir tanesinin hanımı şunu söyledi. 4'lü oturuyoruz, helikopterlerle buralara geldiler, buralardan elmaslar, altınları, pırlantaları toplayıp götürdüler. Yaptıkları hiçbir şey yok. Yollar, her yer rezalet. Sadece işlerine yarayanı alıp götürdüler. Biz kesinlikle bu topraklarda işgal için yokuz. Bu terör örgütlerinden temizleyerek bu toprakları gerçek sahiplerine teslim edeceğiz. Yapacağımız iş bu. Bunu yaparken hem kendi güvenliğimizi sağlamak hem de komşularımızın dertlerine derman olmak oturduğumuz yerden mümkün olmayacaktı bu adımı attık. 

"Cumhur İttifakı birilerini rahatsız ediyor"

Şu anda bir Cumhur İttifakı var. Birilerini rahatsız ediyor. Demek ki iyi yoldayız. Aslında 7 Ağustos birlik, beraberlik ruhunun hamdolsun bugüne yansımasıdır. Ruhun dayandığı yer 15 Temmuz. 15 Temmuz'a inananlar şimdi Cumhur İttifakı'nı kurmuşlardır bu da 7 Ağustos'a dayanıyor. Bununla da bir çizgi çiziyorum. 15 Temmuz bir kırılmadır, bu kırılmada işin dışında olanlar var içinde olanlar var. Cumhur İttifakı ile tabanımız, MHP tabanı ile muhabbetini ittifak anlayışı içinde en ufak yanlışa fırsat vermeden götürmelidir.

CHP'nin seçim güvenliği raporu

CHP arkadaşlarımızı ziyaret etme noktasında kaldılar bunların hepsi tezgah. Grubumuz prim vermedi, geldikleri gibi gittiler. Biz bunları tanıyoruz ama böyle bir ziyaret talebinde bulundukları için de gelmesinler demedi arkadaşlarımız. Hiçbir şeyleri bunların güvenilir değil. Onların kimlerle ittifak kuracaksa kursunlar. Kimlerle yürüdükleri belli. Kandil, Tendürek, Cudi'de olanlarla yürüyorlar. Biz de milli ve yerli olarak milletle beraber yürüyoruz. Bu dayanışmamızı 2019 seçimlerinde taçlandırmak suretiyle en ideal noktaya kavuşturacağız. Bu düşüncelerle bir kez daha Siyaset Akademimizin 18. döneminin hayırlı olmasını diliyorum. 

"Çözüm mözüm yok"

 

Bu konularda ilginizi çekebilir