Bireysel deneyim mi? takımın toplam deneyimi mi?

Girişimci olarak nasıl bir takım kurmak istediğinizi bilmek başarınızda önem taşıyor. İlk günlerde çalışanlara cömert maaşlar veremeyebilirsiniz ancak inançlarınız, hedefleriniz, neler yapmak istediğinizle ilgili güçlü bir hikaye anlatabilir, aynı yola gönül verenleri çatınızda toplayabilirsiniz.

Abone ol

Takımın deneyimi bir avuç kıdemli yöneticinin deneyimini aşıyorsa… Yani bir veya iki yıl deneyimi olan yeni mezunlardan kurulu dev bir kadronun toplamda 100 yıllık deneyimi mi yoksa 20 yılı aşkın beş yöneticinin deneyimi mi? Şirketinizi kimler yarınlara götürmeli?

Genç, yenilikçi bir girişimci sadece yeni mezunlardan kurduğu bir ekiple sıkı bir motivasyonla çalışan ve üreten bir ekip büyük bir güç olabiliyor. Inc. com’da yayınlanan röportajında, sabit hatlarla uygun fiyatlı uluslararası konuşma imkanı sağlayan Justice Technology’nin kurucusu David Glickman şirketi ilk kurduğu dönemdeki işe alım planını bu şekilde anlatıyor. İnsan kaynaklarına limitli bir bütçe ayırdığı ancak işini büyütmek için çok sayıda elemana gerek duyduğu o dönemde, üniversitelerin duyuru panolarına astığı iş ilanlarıyla belli sayıda öğrenciyi şirketine çekmeyi başarmış. Belli bir süre sonra şirketinde yeni mezun, 0 ila 1 sene arası deneyime sahip yüz kişilik bir ekiple çalışmaya başlamış.

Glickman’ın yönetim stili kalantor telekom yöneticilerinden farklı. Takımına vizyonunu anlatıyor, amacı A noktasından B noktasına gitmek. Ellerindeki imkanlar belli, ancak onlara hedefe nasıl ulaşacaklarını söylemiyor, onları özgür bırakıyor. Onların deneyimlerine, hayat görüşlerine, üniversiteye girmelerine yarayan bilgi birikimlerine, kişiliklerine, deneyimlerine, dünya görüşlerine inanıyor, değer veriyor ve onların bu vizyona ulaşabileceklerine güveniyor. Karşısında genç, akıllı, başarıya, birşeyler yaratmaya aç, başarıdan yeni başarının ilhamını alan bir grup olduğunu görüyor. İşe aldığı insanlar kendi kendine yeten, bilmediğini sorarak öğrenen, olmayan kaynağı zorlayarak yaratan, çözüm üreten, istediğini alan, hiç yoktan birşey yaratmanın peşinde olan bireyler. Girişimci ruhlu genç, azimli, motive bir gençlik.

Herkes bu özgürlükçü ortamda başarılı oldu mu? Hayır. Kimileri “Bu çalışma ortamı bana göre değil, benim daha tanımlanmış, adım adım neler yapmam gerektiğini söyleyen bir yöneticiye ve bu tür bir yapıyı uygulatan bir sisteme ihtiyacım var” diyor. Bu insanlar çalıştıkları süre içinde kendilerine dair önemli bir keşifte bulunuyorlar. Kimsenin onlara söyleyemeyeceği, tamamen kendilerinin deneyimleyip ne istediklerini buldukları bir kişisel keşif. Girişimci Glickman için ise, son derece değerli bir veri bu. Hangi profildeki gençleri işe almalı? Böyle bir ortam kimi geliştirmekte? Kimin elini kolunu bağlamakta?

Glickman 2011 yılında benzer bir iş modeli ile Ultra Mobile şirketini kurmuş, bu girişimiyle mobil kontörlü telefonlarda uluslararası konuşma hizmetine yönelmiş. Bu şirketi de, ilk şirketi gibi Inc’in ilk 500 firması arasına girmeyi başarmış.

Bir girişimci olarak nasıl bir takım kurmak istediğinizi bilmek başarınızda büyük önem taşımakta. Entrepreneur.com’un yazısına göre, girişimlere en yetenekli ve en uygun kişileri almak için belli yöntemleri izlemekte yarar var.

1. Şirket misyonunuz ve vizyonunuzu belirleyin

Yani, şirketinizin adını koyun, kimliğini, duruşunu, ne yapmak için kurulduğunu, yarın için neleri hedeflediğini net bir şekilde duyurun. İlk günlerinizde çalışanlarınıza cömert maaşlar veremeyebilirsiniz ancak inançlarınız, hedefleriniz, neler yapmak istediğinizle ilgili güçlü bir hikâye anlatabilir, aynı yola gönül veren insanları çatınız altında toplayabilirsiniz. Dönemin Pepsi yöneticisi John Scully’ye Apple’a geçmesi için teklif götüren Steve Jobs basit bir soru sormuş: “Hayatının geri kalanını şekerli su satmakla mı geçirmek istiyorsun, yoksa benimle dünyayı değiştirmeye var mısın?”

2. Takipçilerinizi işe alın

Size inananları işe alın, sizi takip edenleri, ürünlerinizi kullananları. Onlar zaten sizin ürününüzün yarattığı değerin farkındalar. Gerilla pazarlamayı gönüllü bir şekilde yapıyorlar, ürünlerinizi kullanmaktan ne kadar memnun olduklarını çevreleriyle paylaşıyorlar. Aradığınız niteliklere sahip olmasalar bile, markanız için duydukları bağlılık onları vazgeçilmez çalışanlar yapacaktır.

3. Uzaktan çalışmaya sıcak bakın

Çevrenizde sizin için çalışacak kişileri bulmakta zorlanıyorsanız, esnek çalışma yöntemlerine açık olun. Uzaktan çalışan birine “Evet” dediğinizde dünyadaki tüm yetenekler sizin olacaktır.

4. Harika bir iş yeri olun

İnsanlar sizin için çalışmayı sevsin. Bunu sağladınız mı, harika yetenekler sizin harika iş yerinizi kendiliğinden bulacaktır. İnsanların beraber çalışmaktan hoşlandığı, bu sayede daha çok çalıştığı bir iş ortamı kulaktan kulağa yayılacak, beraber çalışmak isteyeceğiniz yetenekleri size çekecektir.

5. Markanızı yaratmaya şimdiden başlayın

Popüler bir marka olmak için ilk adımı şirketinizi kurduğunuz ilk günden itibaren atın. Yeni marka yeni heyecan demektir. Birçok yetenek kurumsal hayatın klişeleşmiş dinamiklerinden kaçıp, kendine heyecan veren bir marka için çalışmanın peşindedir. Kendinizi görünür kılın, değerleriniz, misyon ve vizyonunuzla beraber anılacak etkinliklere sponsor olun, doğru yeteneklerle bağlantı kuracağınız ortamlar ayarlayın.

6. Mevcut kadronuzdaki yeteneklere sıkı sıkı sarılın

Yetenekli insanlar yetenekli insanlarla çalışmak ister. Sürekli büyümek ve kendilerine ilham veren kişilerle beraber olmak isterler. İyi yeteneklerle beraber çalışıyorsanız, yeni yetenekleri şirketinize çekmek daha kolay olacaktır. Onların sizin şirketinizde çalışmaktan mutlu olduklarından emin olun.

7. Zorlu projeler sunun

Yetenekli insanlar zorlanmaktan hoşlanır. Beyinlerini çalıştıran, onları zorlayan, ancak yeni şeyler yaratmaları için olanak sağlayan projeleri onlara verin. Yeteneklerini yaratıcılıklarını kullansınlar, işi benimsesinler.

8. Şirketinizle ilgili konuşun, konuşturun

Şeffaf olun, blog yazın, sosyal medyada görünür olun, uzman görüşü verin, markanızın elçiliğini yapın.

● Bir veya iki yıl deneyimi olan yeni mezunlardan kurulu dev bir kadronun toplamda 100 yıllık deneyimi mi yoksa 20 yılı aşkın beş yöneticinin deneyimi mi? Şirketinizi kimler yarınlara götürmeli?

● Bir girişimci olarak nasıl bir takım kurmak istediğinizi bilmek başarınızda büyük önem taşımakta.

● İlk günlerinizde çalışanlarınıza cömert maaşlar veremeyebilirsiniz ancak inançlarınız, hedefleriniz, neler yapmak istediğinizle ilgili güçlü bir hikâye anlatabilir, aynı yola gönül veren insanları çatınız altında toplayabilirsiniz.

Hisarcıklıoğlu: KKTC’de güçlü bir özel sektörün varlığı önemli “En iyi işveren tanımı çok değişti, insani dokunuşlar paradan önemli” Vodafone, müşterilerine 100 milyon TL değer yaratacak Siyaset gibi özel sektör de artık önünü görmek istiyor 43. İstanbul Film Festivali bütün hızıyla başladı