Kişi başına düşen geliri 25 bin dolara çıkarabilir miyiz? Evet, ama nasıl?

Özcan KADIOĞLU
Özcan KADIOĞLU RAKAMLARIN DİLİ ozcankadioglu@hotmail.com

Hükümet kişi başı geliri 25 bin dolara, ihracatı ise 500 milyar dolara çıkaracağını ve en büyük 10 ekonomi içine girmek için 2011 yılından beri vaatlerde bulunuyor. Bunu gerçekleştirmek için önce sistemin değişmesi, ardından 'Başkanlık Sistemi'ne geçilmesi gerektiği, hızlı karar almak için elinde mekanizmaların olması gerektiğini ama sistemin buna müsaade etmediğini söylüyor. Bu yüzden sürekli içerde tartışmalara sebep oluyor. Özellikle son 4 yılda her gün beka sorunu veya bir kurtuluş savaşı verdiğimiz gibi konular gündeme getirilerek yetki istenmekte.

- Kişi başı geliri 25 bin dolara çıkarabilirmiyiz? Evet.
- En büyük 10. ekonomi olabilirmiyiz? Evet.
- İhracatımız 500 milyar dolara çıkarabilirmiyiz? Evet.
Hepsine evet diyorum ama nasıl?
Tabiî ki, meydanlarda boş nutuk atmalarla herkese meydan okumakla bunların gerçekleşmeyeceğini biliyoruz. Bu konuda kişi başı geliri 25 bin dolara çıkarmış ülkeleri inceleyelim. Bunun için ne gerekiyor önce konu başlıklarına bakalım.
Ar-Ge harcaması, teknik personel sayısı, araştırmacı sayısı, yüksek teknoloji ihracatı, ortalama eğitim düzeyi, patent başvuru sayısı, patent başvurularının ticarileşme oranı, kişi başına düşen ihracat, adalet sistemi, vergi sistemi, iş gücüne katılma oranı, kadın işgücüne katılma oranı, PISA sınavı test sonuçları gibi bazı temel parametreleri incelememiz gerekiyor.

İncelemeye alınan ülkeler

Lüksemburg, İsviçre, Norveç, İrlanda, İzlanda, ABD, Singapur, Danimarka, Avustralya, İsveç, Hollanda, Avusturya, Finlandiya, Kanada, Almanya, Belçika, Yeni Zelanda, İsrail, Fransa, İngiltere, Japonya, İtalya, Güney Kore, İspanya

Yukarıdaki verilerin sayısı artırılabilir. Tablodaki veriler bile bizim için bir perspektif çiziyor. Önce biz söylemler ile hareket ediyoruz. Oysa yapılması gereken önce iyi bir alt yapı kurup hazırlamamız gerekiyor. Biz göç yolda düzelir atasözü ile hareket etmeyi düşünüyoruz. Yolda karşımıza çıkan engel ve problemleri tamamen dış güçlerin senaryosuna bağlayıp ver yansın ediyor, bize çekemediklerini hep bizim topraklarımızda veya yapılan işlerde kıskandıklarını söyleyip hem kendimizi hemde toplumu ikna etmeye çalışıyoruz.

Ülkemizin yatırımları artırarak sağlıklı bir büyüme yakalamasının önündeki engeller dış güçler olarak tanımlamak maalesef bizi gelişmiş ülkeler kategorisine sokmuyor. Temel sorunlarımızın büyük kısmı, adalet, güvenlik, devlette liyakate dayalı işe alma ve yükselme, eğitim sistemindeki günlük karar verilerek yapboz tahtasına dönülmesi, sürekli kanun ve yönetmeliklerin kişiye dayalı değişmesi gibi birçok sebebi alt alta yazabiliriz.

Batı medeniyetinin çöktüğünü iddia ediyoruz

Medeniyetler ancak;
- Eğitim yoksa
- Kalite yoksa
- Araştırma yoksa
- İnovasyon yoksa
- Patent yoksa
- Bilim yoksa
- Üretkenlik yoksa,
çöker.

Her alanda en yenilikçi üniversitelerin %80’ni hala Batı'da yer alıyor

Kaliteli eğitim, kaliteli İnsan, kaliteli ürün = Toplam kaliteden geçiyor.
Kişi başına düşen geliri 25 bin dolara, ihracatı 500 milyar dolara çıkarmanın, en büyük 10 ekonomi içinde olmanın yolu yukarıdaki tablodaki verilerden ve insani gelişmişlik endeksindeki kıstasları sağlamaktan geçiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar