Bolu, turizm için havaalanı peşinde

Kerim ÜLKER Perde Arkası kerim.ulker@dunya.com

Arap turistlerin uğrak yeri Karadeniz’in Doğu’su, Marmara’nın ise yeşil şehirleri oluyor. Bunlar arasında en dikkat çekeni ise Bolu. Ancak Bolu, diğer kentlerin aksine Arap turistin zengin kesimini misafir ediyor. Kent, İstanbul ve Ankara’dan 2.5 saatlik uzaklığın olumlu yansımalarını görüyor. Yüzde 65’inin ormanlarla kaplı olmasının yanı sıra 200’e yakın göle ev sahipliği yapan

Bolu, TÜROB’un haziranda açıkladığı verilere göre Arap turistlerin İstanbul dışında en fazla tercih ettikleri 3 kentten biri. Hal böyle olunca yerel yönetimler kente çalışmalarını da hızlandırmış durumda. Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, kentin sadece turizm değil spor, sağlık ve gastronomi şehri olacağını belirtiyor. Futbol kulüplerinin kamp için sıraya girdiği kentte kayak merkezleri, antrenman sahalarının öne çıktığını anlatan Yılmaz, “Türkiye’nin en uzun trekking yollarıyla, gastronomi okullarıyla, su ve yeşili bütünleştiren vizyon projeleri ile Bolu, Türkiye’nin yaşanabilir ilk 10 kenti arasında. Ancak hedef dünya kenti olmak” diyor.

Türkiye’nin en uzun su tünelini kurdu

Bunun için 50 yıllık bir plan hazırladıklarını anlatan Yılmaz, “2016’da Türkiye’nin en uzun su tüneli projesi için ilk kazmayı vurduk. Karadere Su Alma Tüneli’nde ışığı görmeye sadece 250 metre kaldı. 1 milyonluk nüfusa yetecek su planlamamızı yaptık. 27 milyon liralık yatırımla bunu hayata geçirdik. 3 bin 674 metrelik uzunluğuyla Türkiye’nin en uzunu. Ayrıca Mart ayında 1 MW’lik güneş enerjisi santralini kurduk. Aylık 1.000 hanenin elektrik tüketimi kadar elektrik üretiyor” diye konuşuyor.

‘Kulüpler için bölgenin Avusturya’sı olacağız’

Havaalanı yatırımı için de çalışmaların son aşamaya geldiğini vurgulayan Yılmaz, şu bilgileri veriyor: “Yer tespitleri yapıldı, projeleri hazırlandı. Hem sağlık hem de spor turizmi konusunda Bolu’nun büyük bir potansiyeli var. Bu potansiyeli artıracak Karacasu Termal Turizm Merkezi, fizik tedavi merkezi, spor hastanesi, ulusal ve uluslararası spor organizasyonlarının yapılabileceği eğitim ve kamp alanları gibi çeşitli projeleri yürütüyoruz. Bolu özellikle futbolda iklim olarak da yaz kamplarına çok uygun. Yetkililer ve otoriteler Bolu’nun özellikle futbol kampları konusunda Avusturya ile baş başa gidebilecek bir potansiyele sahip olduğunu, yeni bir Avusturya olabileceğini söylüyorlar. Bu hedefl ere ulaşabilmek için özellikle yurtdışından gelenlerin Bolu’ya ulaşımını da kolaylaştırmak gerekiyor. Yurtdışı uçuşların da gerçekleştirilebileceği Bolu Havaalanı Projesi’nin çalışmaları bitince 2019 Yatırım Programı’na alınacağına inanıyoruz.”

Özel jet ve model uçaklara özel pisti olacak

Bolu’da hem zengin turistler hem de son dönemde popüler hale gelen model uçaklar için özel bir havaalanı da yapılması gündemde. Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, “8 ve 18 kişilik jet ve küçük uçakların inip kalkabileceği, model uçak, pilot ve yamaç paraşütü eğitimlerinin verileceği 733 metre uzunluğunda 20 metre genişliğinde piste sahip havaalanı projesi planlıyoruz. Bolu, iki havaalanı projesiyle mevcut turizm gelirlerini 10 kata yakın artırabilir” diye konuşuyor.

****

Katar’dan Türkiye’ye medya yasağı mı başlıyor?

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Mısır gibi Arap dünyasının söz sahibi ülkelerinin uyguladığı ambargo nedeniyle zor günler yaşayan Katar’a ilk yardım elini Türkiye uzatmıştı. Gemiler ve uçaklarla gıda ürünleri gönderen Türkiye’nin bu cesur adımı, ambargo uygulayan devletlerin büyük tepkisini çekmiş, siyasi ilişkiler bir anlamda gerginliğe dönüşmüştü. Bu süreç içerisinde Doha-Ankara arasındaki ‘kardeş’ diplomasisi, Katar’ın Kıbrıs Adası’nda doğalgaz arayışı için teklifte bulunmasıyla yerini soru işaretine bırakmıştı. Mart ayında yazdığımız ‘Katar, Kıbrıslı Rumları seçti’ başlıklı haberde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin açtığı ada karasularında üçüncü tur petrol ve doğalgaz arama ihalesine ExxonMobil ve kamu şirketi Qatar Petroleum ortaklığının teklif verdiği bilgisini sizlerle paylaşmıştık. Bu sürecin üzerinden geçen 4 ayın ardından Katar ile Türkiye ilişkilerinde ilginç bir gelişme yaşandı. Önceki gün bir Türk subayının karıştığı iddia edilen olay bazı haber sitelerinin yanı sıra sosyal medyada da yer bulmuştu. Türkiye ise haberi yalanlamıştı. İddiaları araştırmak istediğimde garipsenecek bir durumla karşılaştım. Ülkenin en önemli medya gruplarından Peninsula Qatar’ın Türkiye’den erişime yasak koyduğunu öğrendim.

Gazetenin sahibi Kraliyet Ailesi’nden

Gazetenin internet sitesine ulaşmak istediğimizde karşımıza çıkan yazı ilginç: Sitenin sahibi konumundaki Peninsula Qatar, Türkiye’den erişime yasak getirmiş. Gulf Times ve Qatar Tribune ile birlikte ülkenin en önemli 3 gazetesinden biri olan Peninsula Qatar, oldukça ilginç bir medya grubu. 1996 yılında yayın hayatına başlayan Peninsula Qatar’ın sahibi Katar Kraliyet Ailesi üyesi Thani bin Abdullah Al Thani. Gazetenin yayın çizgisi ise ‘Hükümet Yanlısı’ olarak ifade ediliyor. Yasağın başka devletlerde yaşanıp yaşanmadığını araştırdığımda ise sadece Türkiye’ye özgü olduğunu öğrendim.

Dubai’ye serbest Türkiye’ye yasak

Almanya ve ABD gibi ülkelerden siteye sorunsuz girilebiliyor. Hatta Katar’a ambargo uygulayan Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaşayan bir arkadaşıma siteye girip giremediğini sordum. Dubai’de yaşayanlar, Peninsula Qatar’a rahatça girebiliyorlar. Kardeş ülke Katar’ın en önemli guruplarından beIN Media 2015’te Digiturk ile Türkiye’deki en önemli operasyonuna imza atmıştı. Katarlı Al Jazeera Türkiye’de rahatça yayın yapabiliyor. Peki Türkiye’ye konulan yasak neden?

Bunun bir hata olduğunu düşünüyorum.

Kısa bir hatırlatma daha...

Körfez’de kartlar yeniden dağıtılıyor.

ABD Yönetimi, İran’a karşı ‘Arap NATO’su kurmaya hazırlanıyor. Bu ülkeler arasında Katar’ın yanı sıra ambargo uygulayan Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Mısır gibi ülkeler de var.

Tüm yazılarını göster