“Kurumsal güven olmadan gelişme olmaz” diyen ARGE, 25 yaşında

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

“Kurumlarına güven duyulmayan toplumların gelişmesi sekteye uğrar.” Bu söz, Argüden Yönetişim Akademisi’nin kurucusu, ARGE Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yılmaz Argüden’e ait. 

Argüden, temmuz ayında yaptığımız söyleşide, “İyi yönetişim kurumlara duyulan güvenin artırılmasıdır. İyi yönetişim, başkalarının kaynaklarını kullananların gücünün kontrol edilmesini içerir. Çünkü kontrol edilmeyen güç, güç değildir. Bu nedenle, ister kamunun gücünü kullananlar, ister şirket yönetimi, isterse gönüllü kuruluşların yöneticileri olsun tutarlı, sorumlu, hesap verebilir, adil, şeffaf ve katılımcı bir yaklaşım ile etkin sonuçlar üretebildiklerinde başarı sürdürülebilir olur. Bu ilkelerden ödün verilerek elde edilen sonuçlar, paydaşların güven kaybına neden olduğu için sürdürülebilir olmaz. Tarih, güven kaybının yaşandığı toplumların yaşadığı önemli hayal kırıklıklarıyla doludur” demişti.

Strateji, iş mükemmelliği ve kurumsallaşma konularında 400’ü aşkın şirket ile 1000’den fazla proje gerçekleştiren ARGE Danışmanlık, 25 yılı geride bıraktı.
ARGE’nin 25. yıl kutlamasında iş dünyasının duayen isimlerinden Can Kıraç, “Yılmaz Argüden 25 yıllık dostum” diye başlayan konuşmasında, Argüden’in Koç Holding anayasasını oluşturduğunu ve bu anayasanın yayınlanmasını sağladığını dile getirdi.

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı ve Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Argüden’in Türkiye’deki şirketlerin toplam kalite ile tanışmasında büyük rol üstlendiğinin altını çizerken, Tırsan ve Uluslararası Nakliyeciler Derneği Başkanı Çetin Nuhoğlu da “Argüden, şirketlerin yeni bir yönetim anlayışına geçmelerine, küresel toplum anlayışını benimsemelerine, sosyal ve toplumsal sorunların çözümü için gönüllü katkı sağlamalarına öncülük etti” yorumlarını yaptı.

Global Compact’ı imzalayan ilk Türk şirketi

ARGE Danışmanlık 2002 yılında UN Global Compact-Küresel İlkeler Sözleşmesini imzalayan ilk Türk şirketi oldu. Sözleşmeyi imzalayan ilk STK da yine o zaman Argüden’in Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptığı KalDer’di.

Yılmaz Argüden, 25. yıl buluşmasında, Royal Dutch/Shell Grubu Başkanlığı, Yenilenebilir Enerji G8 Zirvesi Eş Başkanlığı ve Global Compact Vakfı Başkanlığı gibi küresel deneyimleri bulunan ünlü İngiliz iş adamı Sir Mark Moody Stuart ve eski Güney Afrika Anayasa Mahkemesi Yargıcı ve Entegre Raporlama Yönetim Kurulu Başkanı Mervyn E. King ile birlikte, “adil yönetim, şeffaflık, sorumluluk ve hesap verebilirlik” kavramlarını masaya yatırdı.

Stuart, King ve Argüden’in sohbetinden, iş dünyasının insani değerlerin yaygınlaştırılması adına not alması gereken satırlar şöyle:

Şirketler küresel dönüşümün öncüsü olabilir

- “Sorumluluk sahibi bir lider, kar etmek ve yenilikçi olmanın yanı sıra, kararlarının sosyal etkilerini de dikkate alır.”

- “Sorumlu lider performans odaklı olurken, sorumluluk sahibi, hesap verebilir, adil ve şeffaf olandır.”

- “Yolsuzluk bir çok kötülüğün temelidir.”

- “Şirketler, paydaşların görüşlerine ve fikirlerine açık olmalıdır.”

- “Şeffaflık yolsuzluğun ilacıdır.”

- “İyi yönetişim şeffaflık hesap verebilirlik ve iyi bir raporlama ile gerçekleştirilir.”

- “Piyasanın gücü tartışılmaz. Ancak piyasaların düzgün işleyebilmesi için düzenlemelere ihtiyaç vardır.”

- “İyi yönetişim yasalardan ayrı bir olgu değildir, çünkü mahkemeler karar verirken doğru uygulamaları da göz önünde tutarak karar verir.”

- “Sorumluluk sahibi şirketler iş imkanları yaratır, yerel şirketlerin gelişmesini ve tedarik zincirine katılmasını sağlar, ve en önemlisi yerel kapasitenin gelişmesine katkı sağlar. Birlikte toplumsal değişimi tetikleyebilirler.

- “Bir şirket paydaşlarının meşru ve mantıklı taleplerini, beklentilerini bilmeli ve bu beklentilere uygun davranmalıdır. Şirketler küresel dönüşümün öncüsü olma potansiyeline sahipler.”

“Turkey” değil, TÜRKİYE

Yılmaz Argüden’in de ifade ettiği gibi, ARGE, 25 yıl boyunca, güvenin iyi yönetişimin temel taşı olduğunu vurguladı. Bu 25 yıllık çalışmanın özeti olarak ise Argüden’in özellikle dikkat çektiği üç temel unsur var:

1) Kurumlara duyulan güvenin artması için iyi yönetişim şart. Güven ortamı yoksa gelişme de yavaşlar.

2) Sorumluluk sahibi liderlerin çevrelerini de düşünmeleri gerekli. Ancak bu sayede o çevrede yaşayabilirler.

3) Türkiye’nin İngilizce anlamı olan “Turkey”, Türkiye’ye yakışmıyor. Türkiye, İngilizcede de Türkiye olmalı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar