İsveç’teki gencin "Born Global" şirket önerisi

Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Okurlarımın yazılarımda yer alan konularla ilgili görüş bildirmeleri ufuk açıcıdır. 61 yıllık firmanın döviz sorunu üzerine yazdığım yazı ile ilgili İsveç’te yaşayan 31 yaşındaki bir Türk genci kendisinde kızgınlığa yol açan üç konuya değinip, girişçilere "Born Global" şirket konusunu ele almalarını öneriyor.

Geçenlerde 61 yıllık bir firma yöneticisinin döviz konusunda yakınmasını ve Maliye’den talebini dile getirmiştim. İsveç’te yaşayan 31 yaşındaki bir genç Türk okurum, "Bu üreticiye öfkelendim. Nedenini size anlatacağım” deyip, üç neden sıraladıktan sonra, "Elin Çinlisi Alibaba/Aliexpreesiyle dünyanın ucundan dünyanın her yerine ve Avrupa’ya ürün gönderiyor. Son günlerdeki TL’li satış haberleri beni etkiledi. Birçok önemli giyim ve züccaciye firmamıza sipariş vermek istedim. 'Yurtdışından sipariş almıyoruz’ cevabıyla karşılaştım. Bir girişimci böyle bir potansiyali nasıl elinin tersiyle iter. Onun için şirketlere Born Global olmayı öneriyorum” diyerek görüşünü ortaya koyuyor.

Önce, Born Global önerisinin ne olduğunu açıklayayım, sonra da kızgınlığına neden üç konuyu sıralıyayım.

Born Global son yıllarda yaygınlaşan bir şirket kavramı. Genç okurumun söylediği gibi internet üzerinden dünyaya satış yapma amacıyla kurulan şirketleri tanımlıyor. Bir başka deyişle dünyayı büyük bir köy olarak kabul edip daha kurulurken her coğrafyaya satış amacını düşünen şirketler.

Siparişlerine “yurtdışından sipariş almıyoruz” cevabını aldığı için genç okurum da Born Global Türk şirketlerine ihtiyaç olduğunu belirterek öneri de bulunuyor.

Gelelim kızgınlığına neden olduğunu söylediği üç konuya:

- Türkiye’de kendini bildi bileli iş adamlarının dövizle alışveriş yapıp, dövizle borçlandıklarına tanık olduğunu belirtiyor. Yazınızdaki üretici işadamı da öyle yapmış. İşadamının milli paraya güveni yoksa, bu suçu devlete yüklemesi yanlıştır.

- İkincisi; Türkiye’de herkes devletten bekliyor. Oysa, tek tek herkesin üzerine düşen görevler var. Onları ne kadar yerine getirip getirmediğine bakmalı. Bir ülkeyi, sadece devlet değil, hep beraber bütün vatandaşların kenetlenmesi güçlendirir.

- Bir de üçüncü olarak; Türkiye’deki birçok iş adamının, kolayına kaçıp, sorunlarının çözümünü başkalarından ve devletten beklediklerini düşünüyorum.

Ve ardından önerisini şöyle ortaya koyuyor:

"Benim Türkiye’deki girişimclere tavsiyem, 'Born Global' vizyonunu araştırmaları ve bu konuyla ilgili okumalar yapmaları olacaktır. Belki yeni bir girişimci ruhuna kavuşurlar!
Evet, genç kardeşimi kızgınlığa iten üç konu ve girişimcilere önerisi özetle böyle.

Tüm yazılarını göster